31 Temmuz 2011 Pazar

10- Alak Denkleminde Suret'ul Fecr İkrası



89 - FECR SÛRESİ (arapça) from Ahmed Hulusi on Vimeo.



بسم الله الرحمن الرحيم
B ismi Allah Rahman'dır, Rahim'dir




١- وَالْفَجْرِ
1-Andolsun fecre,

(fecr, tan yerinin ağarma zamanı, güneşin doğma anı.)

٢- وَلَيَالٍ عَشْرٍ
2-On geceye,

(Kur'an'ın ne olduğunu açıklamadığı bu on gece hakkında değişik rivayetler vardır. Zilhicce'nin onu, Muharrem'in onu, Ramazan ayının onu denilmiştir.)


٣- وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ
3-Çift'e ve Tek'e!

٤- وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
4-Ve geceye akıp gittiği zaman,

٥- هَلْ فِي ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ
5-Yok mu bunlarda bir yemin akıl sahipleri için?

٦- أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
6-Görmedin mi nasıl yaptı Rabbin Ad'i ?

٧- إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ
7-İremi,yüksek sütunlar sahibi .


٨- الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ
8-Benzeri yaratılmamıştı şehirler içinde.

٩- وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ
9- ve Semud, kayaları oyardı vadilerde.



Kuran'da verilen bilgilerden, Semud Kavmi'nin Ad Kavmi'nin torunları olduğu anlaşılır. Nitekim arkeolojik bulgular da, Arap Yarımadası'nın kuzeyinde yaşayan Semudlar'ın kökenlerinin, Ad Kavmi'nin de yaşadığı Güney Arabistan'da olduğunu göstermektedir.




(Semud Kavmi için bakınız 1-http://www.kavimlerinhelaki.com/semudkavmi.html )


١٠- وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ
10- Ve Firavun kazıklar sahibi.

١١- الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ
11-Azıp isyan etmişlerdi şehirlerde.

١٢- فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ
12-Çoğaltmışlardı oralarda fesadı.

١٣- فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
13-İndiriverdi üzerlerine Rabbin bir azap kamçısı.

١٤- إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ
14-Muhakkak ki Rabbin gözetlemektedir.

١٥- فَأَمَّا الْإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ
15- Ama insan ki, ne zaman onu imtihan eder Rabbi de ona ikram eder,nimet verir,o zaman der ki: "Rabbim bana ikram etti".

١٦- وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ
16- Amma, her ne zamanda onu imtihan edip daraltırsa ona rızkını,
o zamanda der ki;"Rabbim bana ihanet etti".

١٧- كَلَّا بَل لَّا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ
17-Hayır ! Doğrusu ikram etmiyorsunuz yetime,

١٨- وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ
18-Teşvik etmiyorsunuz  doyurmaya miskini.

١٩- وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلًا لَّمًّا
19-Yiyorsunuz mirası şiddetli bir yiyişle ki!

٢٠- وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا
20-Seviyorsunuz malı aşırı sevgiyle ki yığarcasına.

٢١- كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
21-Hayır! Parçalanınca yeryüzü parça parça,

٢٢- وَجَاء رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
22-Geldiklerinde Rabbine melekler saf saf,

٢٣- وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ وَأَنَّى لَهُ الذِّكْرَى
23-Getirilmiştir o gün cehennem, o gün anlar insan,
ne faydası olur ki ona anlamanın!

٢٤- يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي
24-Der ki: "Ah! Ne olurdu,takdim etseydim hayatım için"

٢٥- فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ
25-Artık o gün; azab edemez O'nun azabı gibi hiçkimse.

٢٦- وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ
26-Bağlayamaz O'nun bağladığı gibi hiçkimse.

٢٧- يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
27-Ey mutmain olan nefs!

( Hakikati yaşamakta tatmine ulaşmış bilinç!Sorumluluklarını yerine getirerek, samimiyetini isbat ederek huzura eren kişi!)

٢٨- ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
28-Dön Rabbine! Razıdır,Razısın!

 ( ‎"Radiye olarak, Mardiye olarak (Seyir ve tasarruf kemâlâtını yaşayan olarak) Rabbine (Esmâ hakikatine) dön (şuur olarak)!"..Rabbine, huzurunda hesabını ver. Görülecek hesabından razı olacak, verilecek mükâfatlarla hoşnut edileceksin)...

٢٩- فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
29- Gir kullarımın içine!

٣٠- وَادْخُلِي جَنَّتِي
30-Gir cennetime!





صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.







30 Temmuz 2011 Cumartesi

9- Alak Denkleminde Suret'ul Leyl İkrası



92 - LEYL SÛRESİ (arapça) from Ahmed Hulusi on Vimeo.




بسم الله الرحمن الرحيم
B ismi Allah Rahman'dır, Rahim'dir

١- وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَىٰ
1-Andolsun geceye örttüğü zaman,

٢- وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّىٰ
2-Ve gündüze parlayıp aydınlandığı zaman,

٣- وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنثَىٰ
3-Yaratana erkeği ve dişiyi,

٤- إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّىٰ
4-Muhakak ki sizin çalışmanız dağınıktır.

٥- فَأَمَّا مَنْ أَعْطَىٰ وَاتَّقَىٰ
5-Kim verir ve korunur,

٦- وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى
6-Doğrularsa El-Hüsna'yı.

٧- فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَىٰ
7-O halde, ona kolaylaştıracağız kolay olanı.

٨- وَأَمَّا مَن بَخِلَ وَاسْتَغْنَى
8-Kim de cimrilik eder kendini müstağni görür,

٩- وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى
9-Yalanlarsa El Hüsna'yı.

١٠- فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى
10-O halde ona kolaylaştıracağız  zor olanı.

١١- وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّى
11-Kurtaramayacak onu malı yuvarlandığı zaman.

١٢- إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى
12-Muhakkak ki bize aittir hidayet etmek.

١٣- وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَى
13-Ve Muhakkak ki Bizimdir, ahiret de dünya da.

١٤- فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّى
14-Haber verdim size bir ateşi, alevlendikçe alevlenen.

١٥- لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى
15- Yaslanır ona ancak şakiler.

(Şaki;bedbaht olanlar...)

١٦- الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى
16-Yalanlayıp arkasını dönüp gitmiştir.

١٧- وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى
17-Uzaklaştırılacaktır ondan takvalılar.

(Takva;Allah'ın emirlerine karşı en çok hassasiyet gösterenler,korunanlardır.)

١٨- الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى
18-Verir malını ve temizlenir.

١٩- وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَى
19-Hiç kimsenin indinde değildir mükafat edilecek bir nimet.

٢٠- إِلَّا ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى
20-Ancak Yüce Rabbinin rızasını elde etmek içindir.

٢١- وَلَسَوْفَ يَرْضَى
21-Elbette rızaya erecektir.



صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.











8- Alak Denkleminde Suret'ul Al'a İkrası



87 - A'LÂ SÛRESİ (arapça) from Ahmed Hulusi on Vimeo.








بسم الله الرحمن الرحيم
B ismi Allah Rahman'dır, Rahim'dir

١- سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى
1-Tesbih et, ismi Rab olan Yücedir.

٢- الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ
2-O ki yarattı ve düzenledi.

٣- وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ
3-Ve O ki takdir etti ve hidayet etti.

٤- وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَىٰ
4-O ki çıkardı merayı.

٥- فَجَعَلَهُ غُثَاءً أَحْوَىٰ
5-Sonra onu kapkara atık kıldı.

٦- سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنسَىٰ
6-Sana okutacağız,unutmayacaksın!

٧- إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَىٰ.
7-Ancak dilerse Allah! Muhakkak ki O, bilir gizli olanı da, açık olanı da.

(maşa"dilerse" Allah)

٨- وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَىٰ
8-Sana kolaylaştıracağız kolay olanı.

٩- فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ الذِّكْرَى
9-Zikret,fayda verirse zikir!

١٠- سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَىٰ
10-Zikredecektir huşu duyanlar.

١١- وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى
11-Uzaklaşacaktır şaki olanlar.

(Şaki;bedbaht olanlar)

١٢- الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَىٰ
12-Yaslanacaklar büyük ateşe.

١٣- ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ
13-Sonra ne ölecek onda ne de hayat bulacaktır.

١٤- قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّىٰ
14-Kurtulmuştur arınıp temizlenen.

١٥- وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ
15-Zikreden ismi Rab olanı ve namaz kılan.

١٦- بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا
16-Fakat, tercih ediyorsunuz dünya hayatını.

١٧- وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ
17-Ahiret hayırlı ve bakidir.

١٨- إِنَّ هَذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَى
18-Muhakkak ki bu önceki sahifelerde de vardır.

١٩- صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى
19-Sahifeleri İbrahim ve Musa'nın.



صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.






29 Temmuz 2011 Cuma

7- Alak Denkleminde Suret'ul Tekvir İkrası



81 - TEKVİYR SÛRESİ (arapça) from Ahmed Hulusi on Vimeo.






بسم الله الرحمن الرحيم
B ismi Allah Rahman'dır, Rahim'dir


١- إِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ
1-Güneş bürülüp dürüldüğü zaman,


٢- وَإِذَا النُّجُومُ انكَدَرَتْ
2-Yıldızlar karardığı zaman,


٣- وَإِذَا الْجِبَالُ سُيِّرَتْ
3-Dağlar yürütüldüğü zaman,


٤- وَإِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْ
4-Kıyılmaz mallar bırakıldığı zaman,


٥- وَإِذَا الْوُحُوشُ حُشِرَتْ
5- Vahşi hayvanlar toplandığı zaman,



٦- وَإِذَا الْبِحَارُ سُجِّرَتْ
6-Denizler kaynatıldığı zaman,


٧- وَإِذَا النُّفُوسُ زُوِّجَتْ
7-Nefisler eşleştirildiği zaman,


٨- وَإِذَا الْمَوْءُودَةُ سُئِلَتْ
8-Diri diri toprağa gömülene sorulduğu zaman,


٩- بِأَيِّ ذَنبٍ قُتِلَتْ
9-Hangi günahla katledildin?


١٠- وَإِذَا الصُّحُفُ نُشِرَتْ
10-Defterler açıldığı zaman,


١١- وَإِذَا السَّمَاءُ كُشِطَتْ
11-Gökyüzü sıyrılıp soyulduğu zaman,


١٢- وَإِذَا الْجَحِيمُ سُعِّرَتْ
12-Cehennem kızıştırıldığı zaman,


١٣- وَإِذَا الْجَنَّةُ أُزْلِفَتْ
13- Cennet yaklaştırıldığı zaman,


١٤- عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا أَحْضَرَتْ
14-Anlar nefis ne hazırladığını.


١٥- فَلَا أُقْسِمُ بِالْخُنَّسِ
15-Kasem ederim El-Hunnes'e


(Kasem ederim El Hünnes olarak (Güneş'in ışığından gündüz görünmeyen yıldızlar), Hz. Âli r. a. "El Hünnes"i şöyle tefsir eder: "Bunlar gündüzün sinen - görünmeyen, geceleyin zâhir olan - çıkan yıldızlardır ,gezegenlerdir.)



١٦- الْجَوَارِ الْكُنَّسِ
16-El-Cevvar'e, El-Künnes'e


(Yörüngelerinde seyrederken aynı zamanda burçların etki alanlarında dolaşanlar - gezegenler...Yörüngelerinde dönen ve gizlenen yıldızlara, çekirdek etrafında yuvalarında akıp giden elektronlara, pusan boyutlara doğru akan kvantlara yemin ederim...)


١٧- وَاللَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ
17- Geceye geri döndüğü zaman,


١٨-وَالصُّبْحِ إِذَا تَنَفَّسَ
18-Sabaha teneffüs ettiği zaman,


١٩- إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ
19-Muhakkak o sözüdür Rasül-i Kerim'in.


٢٠- ذِي قُوَّةٍ عِندَ ذِي الْعَرْشِ مَكِينٍ
20-Pek kuvvetli, Arş'ın Sahibi indinde yücedir.


٢١- مُطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ
21-İtaat edilen, orada güvenilendir.


٢٢- وَمَا صَاحِبُكُم بِمَجْنُونٍ
22- Arkadaşınız  değildir mecnun.


٢٣- وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ
23-Vallahi O'nu  gördü,ufukta apaçık.


٢٤- وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَنِينٍ
24-O, gayb hakkında cimri değildir.


٢٥- وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَّجِيمٍ
25-O değildir, recmedilmiş şeytanın sözü.


٢٦- فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ
26-O halde nereye gidiyorsunuz?


٢٧- إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ
27- O yalnız zikirdir alemler için.


٢٨- لِمَن شَاءَ مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ
28-İçinizden dosdoğru gitmek isteyenler için.


٢٩- وَمَا تَشَاءُونَ إِلَّا أَن يَشَاءَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ
29-Dileyemezsiniz dilemedikçe Allah,Rabbidir alemlerin.




صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.



27 Temmuz 2011 Çarşamba

6- Alak Denkleminde Suret'ul Tebbet İkrası



111 - TEBBET SÛRESİ (arapça) from Ahmed Hulusi on Vimeo.









بسم الله الرحمن الرحيم
"B" ismi Allah,Rahman'dır,Rahim'dir.

١- تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ
1-Kurusun Ebu Leheb'in iki eli,kurudu da..


٢- مَا أَغْنَىٰ عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ
2-Ne malı ne de kazandığı fayda verdi ona.


٣- سَيَصْلَىٰ نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ
3- Yaslanacak alevli bir ateşe.


٤- وَامْرَأَتُهُ حَمَّالَةَ الْحَطَبِ
4- Karısı da odun hamalı olarak.


٥- فِي جِيدِهَا حَبْلٌ مِّن مَّسَدٍ
5-Gerdanında fitilli bir iple.


صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.

5- Alak Denkleminde Suret'ul Fatiha'nın İkrası



01 - FÂTİHA SÛRESİ (arapça) from Ahmed Hulusi on Vimeo.





١- بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
1-"B" ismi Allah,Rahman'dır,Rahim'dir.


("B" sırrı hakkında bakınız :  http://www.ahmedhulusi.org/yazi/besmele.htm )

٢- الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
2- Hamd Allah içindir, Rabbidir alemlerin.


٣- الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
3- Rahman'dır, Rahim'dir.


٤- مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ
4- Malikidir Din Günü'nün.


٥- إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
5- Yalnız Sana kulluk ederiz ve yalnız Senden yardım isteriz.


٦- اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ
6-Bizi hidayet et Sırat-ı Mustakıym'e.


٧- صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّالِّينَ
7- İn'am ettiğin mutlu kimselerin yoluna,
Gazabına uğrayanların ve saparak şirk koşanların yoluna değil.


(İn'am:nefslerinin hakikati olan Allâh Esmâ'sına iman edip, ondaki kuvvelerin farkındalığını yaşayanlar...)


صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.





26 Temmuz 2011 Salı

4- Alak Denkleminde Suret'ul Muddessir İkrası



بسم الله الرحمن الرحيم

B ismi Allah,Rahman'dır,Rahim'dir

١- يَا أَيُّهَا الْمُدَّثِّرُ
1-Ey örtünüp bürünen!

٢- قُمْ فَأَنذِرْ
2-Kalk uyar!

٣- وَرَبَّكَ فَكَبِّرْ
3- Ve Efendini sadece ulula.

٤- وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْ
4-Elbiseni temiz tut!

٥- وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْ
5-Pislikten uzak ol!

٦- وَلَا تَمْنُن تَسْتَكْثِرُ
6- Yapma iyilik, karşılık bekleyerek.

٧- وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْ
7-Rabbin için sabret!

٨- فَإِذَا نُقِرَ فِي النَّاقُورِ
8- Öttürüldüğü zaman Nakur,

٩- فَذَٰلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ
9-İşte o gün,pek zorlu bir gündür!

١٠- عَلَى الْكَافِرِينَ غَيْرُ يَسِيرٍ
10-Kafirlere kolay değildir.

١١- ذَرْنِي وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا
11- Bana bırak, yarattığım o kimseyi tek olarak.

١٢- وَجَعَلْتُ لَهُ مَالًا مَّمْدُودًا
12- Verdim ona, çokça mal.

١٣- وَبَنِينَ شُهُودًا
13- Ve oğullar, gözü önünde duran .

١٤- وَمَهَّدتُّ لَهُ تَمْهِيدًا
14- Geniş imkanlar sağladım ona, bol bol vererek.

١٥- ثُمَّ يَطْمَعُ أَنْ أَزِيدَ
15- Sonra arzular daha fazla vermemi.

١٦- كَلَّا ۖ إِنَّهُ كَانَ لِآيَاتِنَا عَنِيدًا
16-Hayır! Şüphesiz, ayetlerimize karşı çok inatçı oldu ..

١٧- سَأُرْهِقُهُ صَعُودًا
17- Onu Saud'a süreceğim.


(Saud:sarp bir yokuş)

١٨- إِنَّهُ فَكَّرَ وَقَدَّرَ
18-Şüphesiz o düşündü ve karar verdi.

١٩- فَقُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ
19- Geberesice,nasıl karar verdi!

٢٠- ثُمَّ قُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ
20- Yine geberesice,nasıl karar verdi!

٢١- ثُمَّ نَظَرَ
21-Sonra baktı.

٢٢- ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ
22-Sonra yüzünü ekşitti ve kaşlarını çattı.

٢٣- ثُمَّ أَدْبَرَ وَاسْتَكْبَرَ
23-Sonra arkasını döndü ve kibirlendi.

٢٤- فَقَالَ إِنْ هَذَا إِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُ
24- Ve sonra dedi ki "Olsa olsa bu ancak;büyülü bir nakildir"

٢٥- إِنْ هَٰذَا إِلَّا قَوْلُ الْبَشَرِ
25- "Ya da; bu olsa olsa bir insan sözüdür".

٢٦- سَأُصْلِيهِ سَقَرَ
26- Atacağım onu Sekar'a!

٢٧- وَمَا أَدْرَاكَ مَا سَقَرُ
27- Nedir bilir misin Sekar?

٢٨- لَا تُبْقِي وَلَا تَذَرُ
28-Bırakmaz,terketmez.

٢٩- لَوَّاحَةٌ لِّلْبَشَرِ
29-Yakıp kavurandır insanı.

٣٠- عَلَيْهَا تِسْعَةَ عَشَرَ
30- Onun üzerinde on dokuz vardır.


٣١- وَمَا جَعَلْنَا أَصْحَابَ النَّارِ إِلَّا مَلَائِكَةً وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ إِلَّا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا لِيَسْتَيْقِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَيَزْدَادَ الَّذِينَ آمَنُوا إِيمَانًا وَلَا يَرْتَابَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَالْمُؤْمِنُونَ وَلِيَقُولَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ وَالْكَافِرُونَ مَاذَا أَرَادَ اللَّهُ بِهَذَا مَثَلًا كَذَلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ مَن يَشَاء وَيَهْدِي مَن يَشَاء وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَ وَمَا هِيَ إِلَّا ذِكْرَى لِلْبَشَرِ
31- Kıldık Ashab-ı Narı  yalnız meleklerden.Kıldık sayılarını fitne inkar edenler için.Yakinen bilsinler,kitap verilmiş olanlar,artırsın iman edenlere de iman,şüphelenmesin kitap verilenler ve mü'minler.Desinler kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve kafirler;"Ne kastetmiş bu misalle Allah?" İşte böyle Allah dilediğini şaşırtır,dilediğini yola getirir.Rabbin ordularını ancak "Hû" bilir.O ancak bir zikirdir insan için..


(Ashab-ı Nar:Ateş ehlidir ki cehennem bekçisi zebani melekleridir.)

٣٢- كَلَّا وَالْقَمَرِ
32- Hayır! Andolsun Ay'a,

٣٣- وَالصُّبْحِ إِذَا أَسْفَرَ
33- Geceye döndüğünde,

٣٤- وَالصُّبْحِ إِذَا أَسْفَرَ
34- Sabaha aydınlandığında,

٣٥- إِنَّهَا لَإِحْدَى الْكُبَرِ
35- Muhakkak ki o, elbette en büyüklerden biridir.

٣٦- نَذِيرًا لِّلْبَشَرِ
36- Uyarmak için insanları,

٣٧- لِمَن شَاءَ مِنكُمْ أَن يَتَقَدَّمَ أَوْ يَتَأَخَّرَ
37-İçinizden her kim diler, ileri gitmek ya da geri kalmak .

٣٨- كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ رَهِينَةٌ
38- Her nefis kazancına bağlıdır.

٣٩- إِلَّا أَصْحَابَ الْيَمِينِ
39- Hariçtir Ashab-ı Yemin!

(Ashab-ı Yemin: kitabları sağ taraflarından verilip hesabı kolay görenlerdir.)

٤٠- فِي جَنَّاتٍ يَتَسَاءلُونَ 
40- Cennettedirler,sorarlar;

٤١- عَنِ الْمُجْرِمِينَ
41- Suçlulara;

٤٢- مَا سَلَكَكُمْ فِي سَقَرَ
42-Nedir sizi  atan Sekar'a?

٤٣- قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلِّينَ
43- Dediler; "Biz değildik namaz kılanlardan"

٤٤- وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْكِينَ
44- "Doyurmazdık yoksulu"

٤٥- وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَائِضِينَ
45- "Dalanlarla dalar giderdik"

٤٦- وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ
46-"Yalanlardık Din Gününü"

(Din günü: yapılanların sonucunun kesinlikle yaşanacağı hakikati..)

٤٧- حَتَّى أَتَانَا الْيَقِينُ
47-"Bize gelene kadar yakin"

(Yakin;ölümü tatma,hakikatle yüzleşmek..)

٤٨- فَمَا تَنفَعُهُمْ شَفَاعَةُ الشَّافِعِينَ
48- Onlara fayda vermez şefaatçilerin şefaatleri.

٤٩- فَمَا لَهُمْ عَنِ التَّذْكِرَةِ مُعْرِضِينَ
49- Buna rağmen ne oluyor onlara da zikirden yüz çeviriyorlar?

٥٠- كَأَنَّهُمْ حُمُرٌ مُّسْتَنفِرَةٌ
50-Sanki onlar yaban eşekleri, ürkmüşler.

٥١- فَرَّتْ مِن قَسْوَرَةٍ
51- Kaçıyorlar Aslandan .

٥٢- بَلْ يُرِيدُ كُلُّ امْرِئٍ مِّنْهُمْ أَن يُؤْتَى صُحُفًا مُّنَشَّرَةً
52-Hayır,onların her biri istiyor, kendisine gönderilmiş sayfalar verilmesini.

٥٣- كَلَّا بَل لَا يَخَافُونَ الْآخِرَةَ
53-Hayır! Doğrusu onlar korkmuyorlar ahiretten.

٥٤- كَلَّا إِنَّهُ تَذْكِرَةٌ
54-Hayır! O kesinlikle bir tezkiredir.

٥٥- فَمَن شَاء ذَكَرَهُ
55-Kim isterse onu zikretsin.

٥٦- وَمَا يَذْكُرُونَ إِلَّا أَن يَشَاء اللَّهُ هُوَ أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ.
56- Zikredemezler dilemeyince Allah.Hu'dur Ehl-i Takva ve Ehl-i Mağfiret.

(Ehl-i Takva:dilediğinde korunmayı izhar eder)

(Ehl-i Mağfiret:dilediğinde mağfiretini oluşturur)

صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.



25 Temmuz 2011 Pazartesi

3- Alak Denkleminde Suret'ul Muzzemmil İkrası




بسم الله الرحمن الرحيم
B ismi Allah,Rahman'dır,Rahim'dir


١- يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ
1-Ya Muzzemmil!


(Muzzemmil,örtünüp bürünen.)

٢- قُمِ اللَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا
2-Kalk geceleyin,azı hariç..

٣- نِّصْفَهُ أَوِ انقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا
3- Yarısı kadar yahut azıyla,

٤- أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلً
4-Yahut onu arttır ve Kurân'ı üstünde tefekkür ederek oku!

٥- إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلً 
5-Doğrusu Biz, vahyedeceğiz sana ağır bir söz.

٦- إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْئًا وَأَقْوَمُ قِيلً
6-Muhakkak ki gece kalkışı,o daha dokunaklı,daha sağlamdır söyleyiş için..

٧- إِنَّ لَكَ فِي النَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا
7-Muhakkak ki  senin için gündüzleyin uzun bir meşguliyettir.

٨- وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا
8-Zikret Rabbinin ismini,her şeyden uzaklaşarak kendini O'na ver.

٩- رَّبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا
9-Rabbidir doğunun ve batının,"Yoktur İlah; sadece HÛ!" O'nu edin vekil!

١٠- وَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا
10- Sabret dediklerine! Onlardan uzaklaş güzel bir şekilde.

١١- وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا
11- Bana bırak yalanlayanları, nimet sahipleri olan,onlara biraz mühlet ver!

١٢- إِنَّ لَدَيْنَا أَنكَالًا وَجَحِيمًا
12- Muhakkak ki, Bizim yanımızda ağır zincirler ve şiddetli bir ateş vardır.

١٣- وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا
13-Bir yemek ki boğazı tıkayan ve acı veren bir azap vardır.

١٤- يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيبًا مَّهِيلًا
14- O gün sarsılacak yeryüzü ve dağlar, dağılmış bir kum yığını olacak dağlar..

١٥- إِنَّا أَرْسَلْنَا إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَا أَرْسَلْنَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا
15- Muhakkak ki Biz gönderdik, size bir Rasül üzerinizde şahit olarak,gönderdiğimiz gibi Firavun'a bir Rasül.

١٦- فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذًا وَبِيلًا
16- Ama isyan etti Firavun Rasül'e,tutup aldık bir yakalayışla kahrettik!

١٧- فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيبًا
17-Sonra nasıl korunursunuz eğer inkar ederseniz o günü ki çevirir çocukları ak saçlı ihtiyarlara...

١٨- السَّمَاءُ مُنفَطِرٌ بِهِ ۚ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا
18-Gökyüzü çatlamıştır onunla,gerçekleşmiştir O'nun vaadi.

١٩- إِنَّ هَٰذِهِ تَذْكِرَةٌ ۖ فَمَن شَاءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِ سَبِيلًا
19-Muhakkak ki bu bir tezkiredir! Artık kim dilerse edinir Rabbine bir yol!



٢٠- إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَى مِن ثُلُثَيِ اللَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَائِفَةٌ مِّنَ الَّذِينَ مَعَكَ وَاللَّهُ يُقَدِّرُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ فَاقْرَؤُوا مَا تَيَسَّرَ مِنَ الْقُرْآنِ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَى وَآخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ اللَّهِ وَآخَرُونَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَاقْرَؤُوا مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَقْرِضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ اللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
‎20-Gerçekten Rabbin biliyor, Senin ve Seninle birlikte olanlardan bir grubun gecenin üçte ikisine yakın ve yarısı ve üçte biri namaz kıldığını.Allah takdir eder geceyi ve gündüzü.
Bildi başaramayacağınızı ve tövbenizi kabul etti.Öyleyse okuyun ne kolay gelirse Kuran'dan.
Bildi; içinizden hastaların olacağını,diğer bir grubun Allah'ın ihsan ve ikramından aramak üzere yeryüzünde yollara düşeceğini,başka bir grubunda Allah yolunda çarpışacağını..Öyleyse okuyun ne kolay gelirse ondan.
Kılın salatı,verin zekatı,borç verin Allah'a güzelce bir borç!
Her ne sunarsanız kendi hesabınıza hayır olarak,onu Allah indinde daha hayırlı,sevap olarak daha büyük bulacaksınız.İstiğfar edin Allah'a!
Şüphesiz Allah,Ğafur'dur,Rahim'dir .




صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.





24 Temmuz 2011 Pazar

2- Alak Denkleminde Süret'ul Kalem (Nun) İkrası




68 - KALEM SÛRESİ (arapça) from Ahmed Hulusi on Vimeo.





بسم الله الرحمن الرحيم
 B ismi Allah,Rahman'dır,Rahim'dir.

١- ن ۚ وَالْقَلَمِ وَمَا يَسْطُرُونَ
1-Nun, andolsun kaleme ve yazdıklarına ki,

٢- مَا أَنتَ بِنِعْمَةِ رَبِّكَ بِمَجْنُونٍ
2-Değilsin Sen Rabbinin nimetiyle bir deli!

٣- وَإِنَّ لَكَ لَأَجْرًا غَيْرَ مَمْنُونٍ
3- Muhakkak Senin için bir ecir vardır tükenmez..

٤- وَإِنَّكَ لَعَلَىٰ خُلُقٍ عَظِيمٍ
4-Kesinlikle Sen,yüce bir ahlak üzerindesin.

٥- فَسَتُبْصِرُ وَيُبْصِرُونَ
5-Yakında göreceksin,onlar da görecekler.

٦- بِأَييِّكُمُ الْمَفْتُونُ
6-Hanginizdeymiş o delilik?

٧- إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
7-Muhakkak ki Rabbin; en iyi bilendir dalalet yolundan olanı ve en iyi bilendir hidayete erenleri.

٨- فَلَا تُطِعِ الْمُكَذِّبِينَ 
8-O halde,itaat etme yalanlayıcılara .

٩- وَدُّوا لَوْ تُدْهِنُ فَيُدْهِنُونَ
9- Onlar istediler ki yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.

١٠- وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَّهِينٍ
10-Şunların hiçbirine itaat etme: yemin edip duran, aşağılık,

١١- هَمَّازٍ مَّشَّاءٍ بِنَمِيمٍ
11-Alaycı, ayıplayan, laf taşıyan;

١٢- مَّنَّاعٍ لِّلْخَيْرِ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
12-Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,

١٣- عُتُلٍّ بَعْدَ ذَٰلِكَ زَنِيمٍ
13-Kaba ve haşin, sonra da kötülükle damgalı,

١٤- أَن كَانَ ذَا مَالٍ وَبَنِينَ
14-Mal ve oğullar sahibi olmuş da ne olmuş?

١٥- إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ
15- Okunduğunda âyetlerimiz ona der ki: "Eskilerin masalları" 

١٦- سَنَسِمُهُ عَلَى الْخُرْطُومِ
16-Yakında damgalayacağız onu burnundan.

١٧- إِنَّا بَلَوْنَاهُمْ كَمَا بَلَوْنَا أَصْحَابَ الْجَنَّةِ إِذْ أَقْسَمُوا لَيَصْرِمُنَّهَا مُصْبِحِينَ 
17- Muhakkak ki biz,bela verdik bahçe sahiblerine bela verdiğimiz gibi.O zaman,yemin etmişlerdi "mutlaka mahsülü toplayacağız sabahleyin".

١٨- وَلَا يَسْتَثْنُونَ
18- Ve istisnasız...

١٩- فَطَافَ عَلَيْهَا طَائِفٌ مِّن رَّبِّكَ وَهُمْ نَائِمُونَ
19- Dolaşıvermişti onun etrafında bir tayfun Rabbinden,onlar uyurken.

٢٠- فَأَصْبَحَتْ كَالصَّرِيمِ.
20- Böylece olmuştu simsiyah.

٢١- فَتَنَادَوْا مُصْبِحِينَ.
21-Birbirlerine seslendiler sabah olunca:

٢٢- أَنِ اغْدُوا عَلَىٰ حَرْثِكُمْ إِن كُنتُمْ صَارِمِينَ.
22-Erkenden gidin tarlanıza mahsülü devşirecekseniz..

٢٣- فَانطَلَقُوا وَهُمْ يَتَخَافَتُونَ.
23-Derken fırladılar,aralarında fısıldaşıyorlardı.

٢٤- أَن لَّا يَدْخُلَنَّهَا الْيَوْمَ عَلَيْكُم مِّسْكِينٌ
24-"Sakın sokulmasın bugün, aramıza bir yoksul."

٢٥- وَغَدَوْا عَلَىٰ حَرْدٍ قَادِرِينَ
25- Ve erkenden gittiler engellemeye güçleri yeter halde.

٢٦- فَلَمَّا رَأَوْهَا قَالُوا إِنَّا لَضَالُّونَ
26- Fakat gördüklerinde dediler ki:"herhalde yanlış gelmişiz".

٢٧- بَلْ نَحْنُ مَحْرُومُونَ
27- "Yok,biz mahrum bırakılmışız"

٢٨- قَالَ أَوْسَطُهُمْ أَلَمْ أَقُل لَّكُمْ لَوْلَا تُسَبِّحُونَ
28- Dedi ki içlerinden en akıllısı: "Dememiş miydim,size tesbih etseydiniz."

٢٩- قَالُوا سُبْحَانَ رَبِّنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ
29- Dediler: "Sübhansın Ya Rabbi! Kesinlikle zalimlermişiz!"

٣٠- فَأَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ يَتَلَاوَمُونَ
30-Başladılar birbirlerini kınamaya...

٣١- قَالُوا يَا وَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا طَاغِينَ
31- Dediler: " Yazıklar olsun bize! Bizler doğrusu azgınlarmışız."

٣٢- عَسَىٰ رَبُّنَا أَن يُبْدِلَنَا خَيْرًا مِّنْهَا إِنَّا إِلَىٰ رَبِّنَا رَاغِبُونَ
32-Umulur ki Rabbimiz, onun yerine daha hayırlısını bize verir.Muhakkak ki biz Rabbimizi arzulamaktayız...

٣٣- كَذَٰلِكَ الْعَذَابُ ۖ وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَكْبَرُ ۚ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
33- İşte böyledir azap! Elbette Ahiret Azabı daha büyüktür.Keşke bilselerdi!

٣٤- إِنَّ لِلْمُتَّقِينَ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتِ النَّعِيمِ
34- Şüphesiz,müttakiler içindir Rablerinden Naim cennetleri...

٣٥- أَفَنَجْعَلُ الْمُسْلِمِينَ كَالْمُجْرِمِينَ
35-Tutar mıyız müslümanları mücrimler gibi?

٣٦- مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ
36- Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?

٣٧- أَمْ لَكُمْ كِتَابٌ فِيهِ تَدْرُسُونَ
37-Yoksa size özel bir kitapta ders mi okuyorsunuz?

٣٨- إِنَّ لَكُمْ فِيهِ لَمَا تَخَيَّرُونَ
38-Ki ondaki keyfinize göre hükümler sizindir.

٣٩- أَمْ لَكُمْ أَيْمَانٌ عَلَيْنَا بَالِغَةٌ إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ ۙ إِنَّ لَكُمْ لَمَا تَحْكُمُونَ
39-Yoksa dilediğinizi yapabilirsiniz diye kıyamete kadar geçerli, bizden alınmış bir sözünüz mü var?

٤٠- سَلْهُمْ أَيُّهُم بِذَٰلِكَ زَعِيمٌ
40-Sor onlara:Onların hangisi böyle bir şeye kefildir?

٤١- أَمْ لَهُمْ شُرَكَاءُ فَلْيَأْتُوا بِشُرَكَائِهِمْ إِن كَانُوا صَادِقِينَ
41- Yoksa onların bize eş koştukları ortakları mı var ?
Eğer sözlerine sadıklarsa getirsinler ortaklarını!

٤٢- يَوْمَ يُكْشَفُ عَن سَاقٍ وَيُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ
42-O gün sırlar açılır,davet edilirler secdeye,güçleri yetmez...

٤٣- خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ۖ وَقَدْ كَانُوا يُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ وَهُمْ سَالِمُونَ
43-Gözleri dehşetten önlerine eğik, zillet hâlinde!
Oysa onlar akılları başlarında dünyada iken secdeye davet olunuyorlardı.

٤٤- فَذَرْنِي وَمَن يُكَذِّبُ بِهَٰذَا الْحَدِيثِ ۖ سَنَسْتَدْرِجُهُم مِّنْ حَيْثُ لَا يَعْلَمُونَ
44-Bu sözü yalanlayanları bana bırak!
Onları hiç bilmedikleri yönden aşama aşama helâka götüreceğiz!

٤٥- وَأُمْلِي لَهُمْ ۚ إِنَّ كَيْدِي مَتِينٌ
45-Mühlet veririm onlara. . . Muhakkak ki benim tuzağım çok sağlamdır!

٤٦- أَمْ تَسْأَلُهُمْ أَجْرًا فَهُم مِّن مَّغْرَمٍ مُّثْقَلُونَ
46-Yoksa onlardan istiyorsun bir ücret de ağır borçtan dolayı ezilmişler mi?

٤٧- أَمْ عِندَهُمُ الْغَيْبُ فَهُمْ يَكْتُبُونَ
47-Yoksa gayb onların indînde de, onlar mı yazıyorlar?

٤٨- فَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ وَلَا تَكُن كَصَاحِبِ الْحُوتِ إِذْ نَادَىٰ وَهُوَ مَكْظُومٌ
48-Sabret Rabbinin hükmüne! Olma Balık Sahibi gibi! Hani dua etmişti öfkeli halde..

٤٩- لَّوْلَا أَن تَدَارَكَهُ نِعْمَةٌ مِّن رَّبِّهِ لَنُبِذَ بِالْعَرَاءِ وَهُوَ مَذْمُومٌ
49- Ona yetişmemiş olsaydı bir nimet Rabbinden,
aşağılanmış hâlde çıplak araziye atılırdı!

٥٠- فَاجْتَبَاهُ رَبُّهُ فَجَعَلَهُ مِنَ الصَّالِحِينَ
50-Onu seçti Rabbi,Onu yaptı salihlerden...

٥١- وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ
51-Az daha seni devireceklerdi  inkâr edenler gözleriyle,işittiklerinde zikri diyorlar;"O kesinlikle bir deli"

٥١- وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ
51-Oysa O,bir zikirdir alemler için.


صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.