٣- وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ
3-Çift'e ve Tek'e!
٤- وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
4-Ve geceye akıp gittiği zaman,
٥- هَلْ فِي ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ
5-Yok mu bunlarda bir yemin akıl sahipleri için?
٦- أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
6-Görmedin mi nasıl yaptı Rabbin Ad'i ?
٧- إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ
7-İremi,yüksek sütunlar sahibi .
٨- الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ
8-Benzeri yaratılmamıştı şehirler içinde.
٩- وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ
9- ve Semud, kayaları oyardı vadilerde.
١٠- وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ
10- Ve Firavun kazıklar sahibi.
١١- الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ
11-Azıp isyan etmişlerdi şehirlerde.
١٢- فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ
12-Çoğaltmışlardı oralarda fesadı.
١٣- فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
13-İndiriverdi üzerlerine Rabbin bir azap kamçısı.
١٤- إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ
14-Muhakkak ki Rabbin gözetlemektedir.
١٥- فَأَمَّا الْإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ
15- Ama insan ki, ne zaman onu imtihan eder Rabbi de ona ikram eder,nimet verir,o zaman der ki: "Rabbim bana ikram etti".
١٦- وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ
16- Amma, her ne zamanda onu imtihan edip daraltırsa ona rızkını,
o zamanda der ki;"Rabbim bana ihanet etti".
١٧- كَلَّا بَل لَّا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ
17-Hayır ! Doğrusu ikram etmiyorsunuz yetime,
١٨- وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ
18-Teşvik etmiyorsunuz doyurmaya miskini.
١٩- وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلًا لَّمًّا
19-Yiyorsunuz mirası şiddetli bir yiyişle ki!
٢٠- وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا
20-Seviyorsunuz malı aşırı sevgiyle ki yığarcasına.
٢١- كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
21-Hayır! Parçalanınca yeryüzü parça parça,
٢٢- وَجَاء رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
22-Geldiklerinde Rabbine melekler saf saf,
٢٣- وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ وَأَنَّى لَهُ الذِّكْرَى
23-Getirilmiştir o gün cehennem, o gün anlar insan,
ne faydası olur ki ona anlamanın!
٢٤- يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي
24-Der ki: "Ah! Ne olurdu,takdim etseydim hayatım için"
٢٥- فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ
25-Artık o gün; azab edemez O'nun azabı gibi hiçkimse.
٢٦- وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ
26-Bağlayamaz O'nun bağladığı gibi hiçkimse.
٢٧- يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
27-Ey mutmain olan nefs!
( Hakikati yaşamakta tatmine ulaşmış bilinç!Sorumluluklarını yerine getirerek, samimiyetini isbat ederek huzura eren kişi!)
٢٨- ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
28-Dön Rabbine! Razıdır,Razısın!
( "Radiye olarak, Mardiye olarak (Seyir ve tasarruf kemâlâtını yaşayan olarak) Rabbine (Esmâ hakikatine) dön (şuur olarak)!"..Rabbine, huzurunda hesabını ver. Görülecek hesabından razı olacak, verilecek mükâfatlarla hoşnut edileceksin)...
٢٩- فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
29- Gir kullarımın içine!
٣٠- وَادْخُلِي جَنَّتِي
30-Gir cennetime!
صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.