21 Eylül 2024 Cumartesi

91- Alak Denklemi -Mümtehine- İkrası

 










بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Bismillahir rahmanir rahim.


İsmiyle Allah'ın Rahman'dır, Rahiym'dir! 


يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا عَدُوّ۪ي وَعَدُوَّكُمْ اَوْلِيَٓاءَ تُلْقُونَ اِلَيْهِمْ بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَٓاءَكُمْ مِنَ الْحَقِّۚ يُخْرِجُونَ الرَّسُولَ وَاِيَّاكُمْ اَنْ تُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ رَبِّكُمْۜ اِنْ كُنْتُمْ خَرَجْتُمْ جِهَاداً ف۪ي سَب۪يل۪ي وَابْتِغَٓاءَ مَرْضَات۪ي تُسِرُّونَ اِلَيْهِمْ بِالْمَوَدَّةِۗ وَاَنَا۬ اَعْلَمُ بِمَٓا اَخْفَيْتُمْ وَمَٓا اَعْلَنْتُمْۜ وَمَنْ يَفْعَلْهُ مِنْكُمْ فَقَدْ ضَلَّ سَوَٓاءَ السَّب۪يلِ

Ya eyyuhellezine amenu la tettehızu aduvvi ve aduvvekum evliyae, tulkune ileyhim bil meveddeti ve kad keferu bi ma caekum minel hakk, yuhricuner resule ve iyyakum en tu'minu billahi rabbikum, in kuntum harectum cihaden fi sebili vebtigae merdati tusirrune ileyhim bil meveddeti ve ene a'lemu bi ma ahfeytum ve ma a'lentum, ve men yef'alhu minkum fe kad dalle sevaes sebil. 

1- Ya ey O amenüler/güvenenler/emin olarak inananlar; ittihaz edinmeyin aduvvi;sınırı aşan düşmanlarımı ve sınırı aşan düşmanlarınızı evliyalar/dostlar/koruyucular! Tulku/atılıyorsunuz onlara meveddetle/sevgiyle ve ancak keferular/kanuntanımazlar/gerçeğitakmazlar -neyden geldiyse size haktan/gerçekten- İhraç ediyorlar/çıkarıyorlar Rasulü/Kanunu/Kanunbildiricisini/Uygulayıcısını ve sizi! Çünkü emin olarak inandınız/güvendiniz Allah'a -Rabbinize/Efendinize- Eğer siz huruç/çıktıysanız cihada/gücü yettiğince cehde -Sebilimde/Yolumda ve ibtiğa/aramaya/istemeye Marzati/Rızamı- Sırlıyorsunuz onlara olan meveddeti/sevgiyi ve oysa Ben eğlem/Alimim/Bilenim -neyi ehfey/hafiye/gizlediğinizi ve ne aleni/ilan ettiğinizi! Kim yefal/fiil ederse -onu- sizden, sonra bilsin ki dalle sevae sebil/sapmıştır seviyeli yoldan! 


اِنْ يَثْقَفُوكُمْ يَكُونُوا لَكُمْ اَعْدَٓاءً وَيَبْسُطُٓوا اِلَيْكُمْ اَيْدِيَهُمْ وَاَلْسِنَتَهُمْ بِالسُّٓوءِ وَوَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَۜ 

İn yeskafukum yekunu lekum a'daen ve yebsutu ileykum eydiyehum ve elsinetehum bis sui ve veddu lev tekfurun. 

2 - Eğer yeskaf/kavrarsalar sizi -yekün olurlar size düşmanlaşanlar ve yebsut/uzatırlar size eyd/ellerini ve lisanlarını/dillerini sui/kötülükle ve veddü/sevgiyle arzularlar -keşke tekfur olsanız/kanuntanımasanız/gerçeğitakmasanız- 

لَنْ تَنْفَعَكُمْ اَرْحَامُكُمْ وَلَٓا اَوْلَادُكُمْۚۛ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۚۛ يَفْصِلُ بَيْنَكُمْۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ 

Len tenfeakum erhamukum ve la evladukum, yevmel kıyameh yefsılu beynekum, vallahu bi ma ta'melune basir.

3 - Asla menfaat sağlayacak değildir erhamlariniz/rahimdaşlarınız ve de evlatlarınız! -Kıyamet/Mezardan Ayağa Kalkış Günü- Yafsil/fasıl/ayıracak aranızı! ve Allah amellerinize Basiyr/Görendir!


قَدْ كَانَتْ لَكُمْ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ ف۪ٓي اِبْرٰه۪يمَ وَالَّذ۪ينَ مَعَهُۚ اِذْ قَالُوا لِقَوْمِهِمْ اِنَّا بُرَءٰٓؤُ۬ا مِنْكُمْ وَمِمَّا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِۘ كَفَرْنَا بِكُمْ وَبَدَا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةُ وَالْبَغْضَٓاءُ اَبَداً حَتّٰى تُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ وَحْدَهُٓ اِلَّا قَوْلَ اِبْرٰه۪يمَ لِاَب۪يهِ لَاَسْتَغْفِرَنَّ لَكَ وَمَٓا اَمْلِكُ لَكَ مِنَ اللّٰهِ مِنْ شَيْءٍۜ رَبَّـنَا عَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَاِلَيْكَ اَنَبْنَا وَاِلَيْكَ الْمَص۪يرُ

Kad kanet lekum usvetun hasenetun fi ibrahime vellezine meah, iz kalu li kavmihim inna bureau minkum ve mimma ta'budune min dunillahi keferna bikum, ve bedee beynena ve beynekumul adavetu vel bagdau ebeden hatta tu'minu billahi vahdehu, illa kavle ibrahime li ebihi le estagfirenne leke ve ma emliku leke minallahi min şey'İn, rabbena aleyke tevekkelna ve ileyke enebna ve ileykel masir. 

4 - Gerçekten olmuştur size usvetun hasene/güzel örnek İbrâhim'de ve O beraberindekilerde! Ne vakit dediklerinde kavimlerine/halklarına: "Şüphesiz biz beriyiz/uzağız sizden ve ibadet/kulluk ettiklerinizden dunundan/yanısırasından Allah'ın! Küfrettik/tanımıyoruz sizi ve beda/açığa çıkmıştır aramızda ve aranızda adavah/düşmanlaşma ve buğz/nefret ebeden -hatta emin olarak inanıncaya/güveninceye değin Allah'a, Vahid/Tekliğine!" İstisnası/harici deyişi İbrahim'in ebisine/babasına: "Elbette istiğfar edeceğim/bağışlanma dinleyeceğim senin için ve değilim emlik/güç yetirmeye/yetkiye/otoriteye senin için Allah'tan şeyden/yeni durum ortaya çıkarmaktan/oluşu düzeltmekten! Rabbimiz/Efendimiz; Üzerine/Sana tevekkül ettik/arkamızı dayadık ve Sanadır inab/dönüp yönelmemiz ve Sanadır mesiyr/varış!"


رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَاغْفِرْ لَنَا رَبَّنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ

Rabbena la tec'alna fitneten lillezine keferu, vagfir lena rabbena, inneke entel azizul hakim. 

5 - " Rabbimiz/Efendimiz; yapma bizi fitne/deneme O keferelerin/kanuntanımazların/gerçeğitakmazların ve igfar/bağışla bizi Rabbimiz/Efendimiz! Şüphesiz Sen var ya Sen Aziyz/Üstün, Hakiym/Süreci kontrol edensin!"


لَقَدْ كَانَ لَـكُمْ ف۪يهِمْ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُوا اللّٰهَ وَالْيَوْمَ الْاٰخِرَۜ وَمَنْ يَتَوَلَّ فَاِنَّ اللّٰهَ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَم۪يدُ۟

Lekad kane lekum fihim usvetun hasenetun li men kane yercullahe vel yevmel ahire ve men yetevelle fe innallahe huvel ganiyyul hamid. 

6 - Gerçekten olmuştur sizin için -Onlarda- usvetun hasenetün/güzel örneklik -yercu/beklemiş olan kimse için Allah'a ve gününe sonrakinin/ahiret gününün! Ve kim yetevelli/dönerse bilsin ki Allah; O Ğani/Zengindir!


عَسَى اللّٰهُ اَنْ يَجْعَلَ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَ الَّذ۪ينَ عَادَيْتُمْ مِنْهُمْ مَوَدَّةًۜ وَاللّٰهُ قَد۪يرٌۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

Asallahu en yec'ale beynekum ve beynellezine adeytum minhum meveddeh, vallahu kadir, vallahu gafurun rahim.

7 - Belki Allah şöyle ki; yapar aranızda ve arasında O düşmanlaştığınız kimselerden/minhum meveddet/sevgi! Ve Allah Kaadir/bu durumun açığa çıkmasının da ölçüsünü koymuştur! Ve Allah Ğafur/Bağışlayan/Örten, Rahiym/Bağışlanma sonucu iç huzuru yaşatandır!


لَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَـبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُٓوا اِلَيْهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ين 

La yenhakumullahu anillezine lem yukatilukum fid dini ve lem yuhricukum min diyarikum en teberruhum ve tuksitu ileyhim, innallahe yuhıbbul muksitin. 

8 - Nehy etmez/men etmez/yasaklamaz size Allah -O kimselerden kıtalleşmeyenleri/öldürme fiilini gerçekleştirmeyenleri size dinde/inanç yolunda ve ihraç etmeyenleri/çıkarmayanları sizi diyarlarınızdan/evlerinizden -şundan; teberru etmekten/iyilik/güzellik/hayır yapmaktan ve tuksit/kıstaslı/adaletli davranmaktan onlara!- Şüphesiz Allah yuhibbu/sever muksidini/kıstaslı/adaletli davrananları!


اِنَّمَا يَنْهٰيكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذ۪ينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰٓى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْۚ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ

İnnema yenhakumullahu anillezine katelukum fid dini ve ahrecukum min diyarikum ve zaheru ala ıhracikum en tevellevhum, ve men yetevellehum fe ulaike humuz zalimun. 

9 - Sadece nehy/men/yasak etmiştir Allah -O kimselerden kıtalleşenleri/öldürme fiilini gerçekleştirenleri size dinde/inanç yolunda ve ihraç edenleri/çıkaranları sizi diyarlarınızdan/evlerinizden ve zaheru/arka çıkanları ihraç edilmenize/çıkarılmanıza, şundan; tevelle/dost/müttefik/koruyucu yapmaktan!- ve kim tevelle/dost/müttefik/koruyucu olursa onları; işte bunlar; onlar zalimler/yanlış yapanlardır!


يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا جَٓاءَكُمُ الْمُؤْمِنَاتُ مُهَاجِرَاتٍ فَامْتَحِنُوهُنَّۜ اَللّٰهُ اَعْلَمُ بِا۪يمَانِهِنَّۚ فَاِنْ عَلِمْتُمُوهُنَّ مُؤْمِنَاتٍ فَلَا تَرْجِعُوهُنَّ اِلَى الْكُفَّارِۜ لَا هُنَّ حِلٌّ لَهُمْ وَلَا هُمْ يَحِلُّونَ لَهُنَّۜ وَاٰتُوهُمْ مَٓا اَنْفَقُواۜ وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ اَنْ تَنْكِحُوهُنَّ اِذَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اُجُورَهُنَّۜ وَلَا تُمْسِكُوا بِعِصَمِ الْكَوَافِرِ وَسْـَٔلُوا مَٓا اَنْفَقْتُمْ وَلْيَسْـَٔلُوا مَٓا اَنْفَقُواۜ ذٰلِكُمْ حُكْمُ اللّٰهِۜ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌ

Ya eyyuhellezine amenu iza caekumul mu'minatu muhaciratin femtehınu hunn, allahu a'lemu bi imanihinn, fe in alimtimu hunne mu'minatin fe la terciu hunne ilel kuffar, la hunne hıllun lehum ve la hum yehıllune le hunn, ve atuhum ma enfeku, ve la cunaha aleykum en tenkıhu hunne iza ateytumu hunne ucurehunn, ve la tumsiku bi isamil kevafiri ves'elu ma enfaktum vel yes'elu ma enfeku, zalikum hukmullah, yahkumu beynekum, vallahu alimun hakim. 

10 - Ya ey O amenüler/güvenenler/emin olarak inananlar; ne vakit geldiğinde size mümineler/güvenen dişiler muhacir/zihnen ve mekansal olarak küfürden ayrılıp imana göç edenler olarak, peşinden imtihan edin onları! Allah eglam/en iyi bilendir imanlarını/güvenlerini! Sonra eğer alim/bilirseniz onları mümineler/güvenen dişiler, artık geri göndermeyin onları küffara/kanuntanımazlara/gerçeğitakmazlara! Değildir Onlar helal/kanuna uygun onlara ve de Onlar helal/kanuna uygun değildir Onlara! Ve verin Onlara infaklarını/harcadıklarını! Ve yoktur cünah size; -eğer nikahlarsanız/beraberlik sözleşmesi/evlilik akdi Onları- ne vakit verdiğinizde Onlara ücretlerini! Ve emsik/imsak/tutmayın isamla/korumayla kevafiri/kanuntanımaz/gerçeğitakmaz dişileri ve sual edin/isteyin/sorun ne infak ettiyseniz/harcadıysanız ve sual etsinler/istesinler/sorsunlar ne infak ettiyseler/harcadıysalar! Budur hükmü/kararı Allah'ın! Hükmeder/karar verir aranızda! ve Allah Aliym/Bilen Hakiym/Süreci kontrol eden/Hikmetli/doğru karar verendir! 


وَاِنْ فَاتَكُمْ شَيْءٌ مِنْ اَزْوَاجِكُمْ اِلَى الْـكُفَّارِ فَعَاقَبْتُمْ فَاٰتُوا الَّذ۪ينَ ذَهَبَتْ اَزْوَاجُهُمْ مِثْلَ مَٓا اَنْفَقُواۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّـذ۪ٓي اَنْتُمْ بِه۪ مُؤْمِنُونَ

Ve in fatekum şey'un min ezvacikum ilel kuffari fe akabtum fe atullezine zehebet ezvacuhum misle ma enfeku, vettekullahellezi entum bihi mu'minun.

11 - ve eğer fate/geçip giderse size şey/yeni durum/açığa çıkan başka hal ezvacınızdan/eşlerinizden küffara/kanuntanımazlara/gerçeğitakmazlara; sonra akibetiniz/sonunuz/sıranız gelir, böylece verin O giden ezvaclarına/eşlerine mislini neyi infak/harcadıysalar! Ve takvalanın/ kanunlara uyarak korunun Allah'a ki Siz -O'nunla- müminlersiniz/ güvenenlersiniz/emin olarak inananlarsınız!


يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ اِذَا جَٓاءَكَ الْمُؤْمِنَاتُ يُبَايِعْنَكَ عَلٰٓى اَنْ لَا يُشْرِكْنَ بِاللّٰهِ شَيْـٔاً وَلَا يَسْرِقْنَ وَلَا يَزْن۪ينَ وَلَا يَقْتُلْنَ اَوْلَادَهُنَّ وَلَا يَأْت۪ينَ بِبُهْتَانٍ يَفْتَر۪ينَهُ بَيْنَ اَيْد۪يهِنَّ وَاَرْجُلِهِنَّ وَلَا يَعْص۪ينَكَ ف۪ي مَعْرُوفٍ فَبَايِعْهُنَّ وَاسْتَغْفِرْ لَهُنَّ اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

Ya eyyuhen nebiyyu iza caekel mu'minatu yubayi'neke ala en la yuşrikne billahi şey'en ve la yesrikne ve la yeznine ve la yaktulne evladehunne ve la ye'tine bi buhtanin yefterinehu beyne eydihinne ve erculihinne ve la ya'sineke fi ma'rufin fe bayı'hunne vestagfirlehunnallah innallahe gafurun rahim. 

12 - Ya ey Nebi/seçilmiş/kutsanmış kişi; ne vakit geldiğinde Sana mümineler/emin olarak inanan/güvenen dişiler; -yubayig/biat/veya/satın almak isterlerse güvenini ihanet etmeyeceklerine dair nefeslerini ortaya koyarak- üzerine şunların; şirk/ortak koşup yamandırmayacaklar/otoritesine/kanununa Allah'ın şeyi/olanı/var edileni ve sirg/hırsızlık etmeyecekler ve zina/beraberlik sözleşmesi/evlilik akdi olmadan cinsel ilişkiye girmeyecekler ve ve katletmeyecekler evlâdlarını ve gelmeyecekler/getirmeyecekler bühtanı/şaşırıp bırakacak/söylenecek söz bırakmayacak/aklı afallatacak/çirkinliğinden dehşete düşürecek fiili/zina isnadını/nikahsız/beraberlik sözleşmesi/evlilik akdi bulunmaksızın cinsel ilişkide bulundular yalanını iftira/icat ederek/uydurarak -onu- arasında ellerinin ve ayaklarının ve asa gibi dikbaşlı olmayacaklar Sana marufta/dinin fıtratına uygun örfte! Böyleyse alışveriş yap/biatleş/güvenlerine karşılık güvenini ortaya koy onlarla ve istiğfar et/bağışlanma dile onlar için Allah'a! Şüphesiz Allah Ğafur/bağışlayan/örten Rahiym/bağışlanma sonucu iç huzuru getirendir! 


يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَوَلَّوْا قَوْماً غَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِمْ قَدْ يَـئِسُوا مِنَ الْاٰخِرَةِ كَمَا يَـئِسَ الْكُفَّارُ مِنْ اَصْحَابِ الْقُبُورِ

Ya eyyuhellezine amenu la tetevellev kavmen gadıballahu aleyhim kad yeisu minel ahireti kema yeisel kuffaru min ashabil kubur. 

13 - Ya ey O amenüler/güvenenler/ emin olarak inananlar; tetevellev/veli/dostluk/koruyuculuk/müttefiklik yapmayın kavimle/halkla gazab ettiği Allah'ın onlara! Gerçekten yeise düştüler/umudu kestiler ahiretten/sonraki yaşamdan yeise düştüğü/umudu kestiği gibi küffarın/kanuntanımazların/gerçeğitakmazların ashabı kuburdan/kabrin yoldaşlarından!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder