بسم الله الرحمن الرحيم
B ismi Allah Rahman’dır, Rahim’dir
١- وَالْمُرْسَلَاتِ عُرْفًا
1- Andolsun gönderilenlere ard arda,
٢- فَالْعَاصِفَاتِ عَصْفًا
2- Sonra esip estirenlere,
٣- وَالنَّاشِرَاتِ نَشْرًا
3- Ve neşredib yayanlara,
٤- فَالْفَارِقَاتِ فَرْقًا
4- Sonra ayırıp ayıranlara,
٥- فَالْمُلْقِيَاتِ ذِكْرًا
5- Sonra ilka edenlere zikri,
( İlka edenlere (mulkiyat); burada RasülAllah'a vahyi ilka eden melekler kastedilmekle beraber, vahyin beşerin vicdanına ilka etmesi veyahut bir beşerin vahyi insanların zihnine,bilincine ilka ettimesi de olabilir.)
٦- عُذْرًا أَوْ نُذْرًا
6- Özür veya nezir olarak,
( nezir;uyarı.)
٧- إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَوَاقِعٌ
7- Muhakkak ki size vaad olunan vuku bulacaktır.
٨- فَإِذَا النُّجُومُ طُمِسَتْ
8- Ne zaman ki yıldızlar silindi,
٩- وَإِذَا السَّمَاء فُرِجَتْ
9- Ve ne zaman ki gökyüzü yarıldı.
١٠- وَإِذَا الْجِبَالُ نُسِفَتْ
10- Ne zaman ki dağlar savruldu,
١١- وَإِذَا الرُّسُلُ أُقِّتَتْ
11- Ne zaman ki Rasüller vakte bağlandı,
( Bu kelime "ukkitet" asıl itibariyle "tevkît" kökünden türetilmiş olup aslı dir. Yani "peygamberlerin bekleye durdukları ve ümmetlerine karşı şehadet edecekleri vakit ve vaad edilen güne erdirildikleri zaman, ki bu kıyamet günüdür." )
١٢- لِأَيِّ يَوْمٍ أُجِّلَتْ
12- Hangi güne ertlendi?
١٣- لِيَوْمِ الْفَصْلِ
13- Fasıl gününe.
١٤- وَمَا أَدْرَاكَ مَا يَوْمُ الْفَصْلِ
14- Nerden bileceksin nedir Fasıl Günü?
(Fasıl Günü;iyi ile kötünün,Hak ile Batılın kesin hükme bağlanıp kopartılacağı gündür..)
١٥- وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
15- Vay haline o gün yalanlayanların!
١٦- أَلَمْ نُهْلِكِ الْأَوَّلِينَ
16- Helak etmedik mi evvelkileri?
١٧- ثُمَّ نُتْبِعُهُمُ الْآخِرِينَ
17- Sonra, onlara tabi olan sonrakileri de,
١٨- كَذَلِكَ نَفْعَلُ بِالْمُجْرِمِينَ
18- İşte böyle yaparız mücrimlere.
(Mücrim;suçlu, günahkâr, günah işleyen, haddi aşan kimse.)
١٩- وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
19- Vay haline o gün yalanlayanların!
٢٠- أَلَمْ نَخْلُقكُّم مِّن مَّاء مَّهِينٍ
20- Sizi yaratmadık mı adi bir sudan?
٢١- فَجَعَلْنَاهُ فِي قَرَارٍ مَّكِينٍ
21- Onu kılmadık mı sağlam bir kararda?
٢٢- إِلَى قَدَرٍ مَّعْلُومٍ
22- Malum bir kadere kadar.
٢٣- فَقَدَرْنَا فَنِعْمَ الْقَادِرُونَ
23- Böylece takdir ettik.Ne güzel takdir edeniz!
٢٤- وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
24- Vay haline o gün yalanlayanların!
٢٥- أَلَمْ نَجْعَلِ الْأَرْضَ كِفَاتًا
25- Kılmadık mı yeryüzünü toplanma yeri ?
٢٦- أَحْيَاء وَأَمْوَاتًا
26- Dirilere ve ölülere.
٢٧- وَجَعَلْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ شَامِخَاتٍ وَأَسْقَيْنَاكُم مَّاء فُرَاتًا
27- Kıldık onda sabit dağlar yüksekçe,ve verdik size tatlı bir su.
٢٨- وَيْلٌ يوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
28- Vay haline o gün yalanlayanların!
٢٩- انطَلِقُوا إِلَى مَا كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ
29- Gidin! Yalanlayıp durduğunuz şeye!
٣٠- انطَلِقُوا إِلَى ظِلٍّ ذِي ثَلَاثِ شُعَبٍ
30- Gidin gölgesine! Üç şubeliye..
(Hristiyanların inandığı teslis - üçleme; Allâh - Ruh-ül Kuds ve Oğlu inancı kurtarsın bakalım sizi, anlamında!..Ahmed Hulusi
3 şubeye gidin bakalım madem o kadar inatçısınız;gidin 3 çatala; "Allâh - Ruh-ül Kuds ve Oğlu" akidesine,gerisin geriye gidin..Muhakkak ki burnunuzdan damgalnıp Rabbinizin huzurunda perçeminizden yakalanıp, Fasıl Günü'nde ayrılacaksınız...
Allah ile kul arasına,Kuran ile kul arasına kimseyi sokmayın...Şubeler açmayın,çatallar oluşturmayın...)
٣١- لَا ظَلِيلٍ وَلَا يُغْنِي مِنَ اللَّهَبِ
31- Ne gölgelendirir ne de kurtarır alevden!
٣٢- إِنَّهَا تَرْمِي بِشَرَرٍ كَالْقَصْرِ
32- Muhakkak ki o, fırlatacak kıvılcımlar kale gibi.
٣٣- كَأَنَّهُ جِمَالَتٌ صُفْرٌ
33- Sanki onlar sarı develerdir.
٣٤- وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
34- Vay haline o gün yalanlayanların!
٣٥- هَذَا يَوْمُ لَا يَنطِقُونَ
35- Bu,konuşamayacakları gündür.
٣٦- وَلَا يُؤْذَنُ لَهُمْ فَيَعْتَذِرُونَ
36- İzin verilmez onlara ki özür dilesinler.
٣٧- وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
37-Vay haline o gün yalanlayanların!
٣٨- هَذَا يَوْمُ الْفَصْلِ جَمَعْنَاكُمْ وَالْأَوَّلِينَ
38- Bu Fasıl Günü'dür,topladık sizi ve evvelkileri.
( Fasıl Günü;iyi ile kötünün,Hak ile Batılın kesin hükme bağlanıp kopartılacağı gündür..)
٣٩- فَإِن كَانَ لَكُمْ كَيْدٌ فَكِيدُونِ
39- Haydi, varsa bir hileniz, tuzak kurun!
٤٠- وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
40- Vay haline o gün yalanlayanların!
٤١- إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي ظِلَالٍ وَعُيُونٍ
41- Muhakkak ki müttakiler gölgelerde ve pınarbaşlarındadır.
٤٢- وَفَوَاكِهَ مِمَّا يَشْتَهُونَ
42- Ve meyveler, iştah kabartan şeyler.
٤٣- كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
43- Yiyin,için afiyetle,yaptıklarınızdan dolayı.
٤٤- إِنَّا كَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنينَ
44- Biz böyle karşılarız muhsinleri.
(Muhsin;iyilik eden, iyi davranan, iyi ameller işleyen ve yaptığını iyi yapan kimse.)
٤٥- وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
45- Vay haline o gün yalanlayanların!
٤٦- كُلُوا وَتَمَتَّعُوا قَلِيلًا إِنَّكُم مُّجْرِمُونَ
46- Yiyin faydalanın biraz, muhakkak ki siz mücrimlersiniz.
٤٧- وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
47- Vay haline o gün yalanlayanların!
٤٨- وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ارْكَعُوا لَا يَرْكَعُونَ
48- Ne zaman ki denilir onlara;"Rüku edin!" rüku etmezler.
٤٩- وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
49- Vay haline o gün yalanlayanların!
٥٠- فَبِأَيِّ حَدِيثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ
50- Artık hangi söze, bundan sonra inanacaklar ?
صدق الله العظيم
Allah sözüne sadıktır ve Yücedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder